BEN TOY DEĞİLİM!

Bütün ümidim gençliktedir.

M. K. Atatürk

1985 yılı tüm dünyada Gençlik Yılı olarak kutlanmıştır. Ülkemizde de kurumlar bu kutlamalara katılmıştır. Ülkemizde gençler için daha da önemli bi tarih var. 19 Mayıs! Ulu Önder M. K. Atatürk’ün Gençlik ve Spor Bayramı ilan ettiği bu tarihte ülkemizin dört bir köşesinde kutlamalar düzenlenir. Bir gençlik çalışanı ve Samsunlu birisi olarak benim için 19 Mayıs’ın anlamı her zaman başkadır.Bayram, etkinliki kutlama vb. iyi de biz gençlerimizi nerede görüyoruz acaba?

Ülkemizde genç olmak henüz tam tanımlanamamış bir durum sanki. Bunu neden mi söylüyorum? Haydi gelin beraber Türk Dil Kurumu’nun Büyük Türkçe Sözlüğünde genç ve gençlik kelimelerinin tanımlamalarına bakalım.

Ekran görüntüleri aşağıdaki gibidir.

Bu tanımlamaları ilk duyduğumda “Yok canım olamaz!” diye düşünmedim değil. Hemen kontrol ettim ve sonuç yukarıdaki gibi…

Genç tanımında: Zihin bakımından yeterince gelişmemiş,toy. Tanımlamasını görünce şok oldum!

Biraz araştırma yapmak adına genç tanımını hangi yaş aralıklarına göre yaptıklarına göz atmak istedim.

Avrupa Birliği’ne göre 13-30 yaş arası bireylere genç denir.

Ülkemizde bu konunun sorumlusu olan Gençlik ve Spor Bakanlığı‘na göre ise; 14-29 yaş arası bireylere genç denir.

Gördüğünüz üzere yaş aralıkları çok çok yakın. Kendim ve hedef kitlemdeki kişiler bu yaş aralıklarında olduğu için bu tanımlamalar beni daha da fazla rahatsız etti.

Genç bir gençlik çalışanı olarak toy şeklinde tanımlanmak gerçekten acı verici…

sivilsayfalar.org adlı sayfadan aldığım veriye göre ülkemizde 14-29 yaş arası 8 milletvekili mevcuttur…

Maalesef ülkemizde gençler yeterince değerli değiller. Tanımlamasının değiştirilmesi için bir kaç girişim oldu ancak genç ve gençlik kelimlerinin tanımlamaları hala Türk Dil Kurumu’na göre paylaştığım şekildedir.

10 yıldır gençlik çalışmalarının içerisinde olan bir birey olarak bu tanımlamalar mı beni üzsün yoksa kimsenin bu konuda doğru dürüst adımlar atmaması mı beni üzsün bilemedim. Yorum sizin.